Keşke Her Gün Pazartesi Olsa!
Keşke Her Gün Pazartesi Olsa
Pazartesi sendromu deyip geçme! Pazartesi sendromu dediğimiz şey aslında bizim pazar günü öğleden sonra başlayıp, ertesi günün düşüncesiyle Pazar’ın büyük çoğunluğunu kendimize zindan ettiğimiz, gece başımızı yastığa koyduğumuzda uykularımızı kaçıran, Pazartesi gözümüzü açmayı bırakın kendimizi yataktan çıkmaya ikna etmekte zorlandığımız o kuvvetli duyguların çok daha ötesinde aslında.
Çalışmalar sendromun vücudumuzdaki fiziksel ve psikolojik etkilerini şu şekilde sıralıyor: yorgunluk, baş dönmesi, mide bulanması, göğüste sıkışma, karında şişkinlik, iştah kaybı, vücutta ağrı, dikkatsizlik, ve diğer belirtiler. Elbette bu kadar çeşitli ve derin etkiler bırakan pazartesi sendromunun birden çok nedeni olabilir. Ya yoğun stres altında çalışıyorsunuz, ya çalışma ortamınızdan, iş arkadaşlarınızdan ve belki hatta patronunuzdan memnun değilsiniz, gerek iş gerek insanlarla yaşayacağınız karşılaşmalara hazır değilsiniz ya da bu karşılaşmadan kaçınıyorsunuz. Belirtilerin tetikleyicileri sayısız olmakla beraber, herkesin uygulayabileceği, temel adımlar pazartesi sendromunun atlatılması veya hafifletilmesi konusunda yardımcı olabilir.
1. Pazartesi güne her anlamda fresh başlayın.
- Masanızda Cuma’dan kalma hiçbir iş olmadığından emin olun.
- Bunun için düzenli bir çalışma planı hazırlayın ve bu plana kesinlikle uyun.
- Güne arkadaşlarınızla ya da ailenizle güzel bir kahvaltı yaparak başlamak, çok şey değiştirebilir.
- Ve gözünüzü açmak için kahve yerine elma deneyin. Gerçek yenilenme ve tazelik, doğallıkta gizlidir.
2.Kalıcı alışkanlıklar edinin.
- Beslenme alışkanlığınızı gözden geçirin.Bu alışkanlıklara arkadaşlarınızla paylaştığınız uzun Pazar kahvaltıları ya da rutin Pazartesi sabahı buluşmaları da eklenebilir.
- Sabah yogaları ya da meditasyon güne zinde başlamanıza yardımcı olabilir.
- Düzenli egzersizin enerjinizi, üretkenliğinizi ve modunuzu yükselttiği artık bir sır değil!
- Pazar günü modunuzu yükseltmek için gerekli enerjiyi güneş banyosuyla alabilirsiniz. Güneşin vücudunuzdaki hormonları harekete geçirerek depresyonun negatif etkilerini önlediği çoktan kanıtlandı. Bunun için Pazar günü sakin ve yenilenmeyi destekleyici bir ortamda gününüzü geçirebilir ve yürüyüşe çıkabilirsiniz.
- Yine Pazar akşamı yapacağınız sıcak bir duş ve uyumadan önce dinleyeceğiniz yatıştırıcı bir müzik, zihninizde ertesi günün negatif algısını hafifletebilir.
- Tüm bunları yaparken, Pazar günü (aslında bunu tüm haftaya yaydığınız bir alışkanlığa dönüştürmeniz çok daha faydalı olacaktır) yatağa 11’de gitme alışkanlığını unutmayın. Bilimsel çalışmalar vücudun tüm yenilenme sürecinin gece 11 ile sabah 3 arasında tamamlandığını söylüyor.
- Arkadaşlarınızla ve iş arkadaşlarınızla iletişim kurmak, onlarla düzenli buluşmalar ve paylaşımlar, işyerinin zihninizde yarattığı algıyı ve dolayısıyla Pazartesi fikrinin negatif etkilerini hafifletebilir.
- Pazartesi sendromunu kahve ile atlatmaya çalışmak sendromu tetikleyen ve besleyen alışkanlıkların başında geliyor. Güne güzel bir kahvaltı ya da elma ile başlamayı deneyin. Bilim adamları bir elmanın kahveden daha fazla enerji verdiğini kanıtlayalı çok oluyor.
- Pazar günü öğleden sonra 1 saati gelecek haftanın işlerini planlamaya ayarlayın. Düzenli bir planı takip ediyor olduğunuz hissi, bilinmezin yarattığı boşluktan daha etkilidir ve faydalıdır.
Elbette her kesin yöntemleri ve ihtiyaçları farklı ama siz yine de Pazartesi’yi iple çekmenizi sağlayacak bir listeniz olduğundan emin olun! Kim bilir, belki de Pazartesi’yi sevmeniz için sandığınızdan daha çok nedeniniz vardır.